Paris, İstanbul ve
İzleyenleri içinde bulunduğu zamanla yüzleşmeye davet eden serginin açılış konuşmasını yapan Nilüfer Belediyesi Başkan Vekili Pınar Göz, sanatçıların topluma karşı sorumluluğu olduğunu dile getirdi. Göz, “Türkiye tarihinde yaşanan direniş hareketlerinin özgürlükten yana çizgilere yansıdığı eserleri Nâzım Hikmet Kültürevi’nde ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Sanatın topluma karşı olan görevini tanımlayan sanatçılarla ortak noktada buluştuğumuza inanıyorum. Belediyemiz de aynı inanç ve görevle çalışarak sanata ve sanatçıya destek oluyor” şeklinde konuştu.
‘Acı ve umuttan hareket ettik’
Ressam İsmail Yıldırım da, “Biz ‘Evet Haziran’ derken yalnızca Gezi’yi hedeflemedik. Biz daha çok bu ismi sembol olarak kullandık. Ama Şeyh Bedrettin’den Nâzım Hikmet’e, Orhan Kemal’e kadar uzun bir yelpazeyi hedef aldık. Bu coğrafyanın acısı, umudu ve beklentileri bizim resmimize kattığımız mayadır. Bunun üstüne kurduk çalışmalarımızı. Üç sanatçı olarak hazırladığımız bu sergide teknik olarak birbirimizden ne kadar uzak olsak da, insanın acı ve umudundan hareket ettik. Yani biz ezilen insanın, horlanan insanın yanında olmaya çalıştık ve vicdanımızla resim yapmaya çalışıyoruz” diye kaydetti.
Açılışın konuşmalarının ardından Nilüfer Belediye Başkan Vekili Pınar Göz, Başkan Yardımcısı Bukle Erman ve sanatçılar İsmail Yıldırım, Mesut Eren ve Şerife Sunuş sanatseverlerle birlikte sergiyi gezdi. Ressam İsmail Yıldırım, Madımak olayından esinlenerek yaptığı “Biz Sonuncu Değiliz” adlı çalışmasını da konuklara anlattı.
Sergi 30 Mayıs tarihine kadar Nilüfer Belediyesi Nâzım Hikmet Kültürevi’nde ziyaret edilebilecek.