Misi Akademi’de söz yazarlığı konuşuldu

Algan, iki gün süren akademide katlımcılarla ilham, yaratıcı düşünme ve ifade becerileri üzerine sohbet etti.

Nilüfer Belediyesi Misi Akademi etkinlikleri yeni yılda da çevrimiçi olarak devam ediyor. Misi Akademi’de bu hafta “Söz Yazarlığı” üzerine çevrimiçi söyleşi düzenledi. Söyleşinin konuğu,  Türkiye’de söz yazarlığı eğitimini ilk başlatan ve çok sayıda söz yazarı, müzisyen, şarkıcı adayı ve profesyonele rehberlik eden isim olan Sibel Algan’dı. Bursa’nın yanı sıra farklı illerden de katılımcıların yer aldığı söyleşide  iletişimci ve söz yazarı Sibel Algan, söz yolculuğunun püf noktalarını paylaştı.

Söz yazmaya ilgi duyan, şarkıları başka bir kulakla dinlemek veya bu mesleği tanımak isteyen, hayatın ayrılmaz parçası olan şarkıların, ilhamdan başlayarak üretime giden sürecini merak edenlerin katıldığı söyleşi iki gün sürdü. Karşılıklı sohbetle geçen söyleşide, söz ve besteleri  Sezen Aksu, Nilüfer, Sertab Erener gibi çok değerli isimlerle hayat bularak çoğalan Sibel Algan, katılımcılara çok yönlü düşünme, derinlikli hissetme, ilham yakalama ve bunu aktarma önerileri ile farklı bakış açıları sundu.
Özellikle ilham üzerine değerlendirmelerde bulunan Algan, her tür yazının bir duyguyu ifade etmek için kullanıldığını anlatarak, “Yazı düşünsel bir yolculuktur” dedi. İlhamın kendiliğinden ortaya çıkamayacağını anlatan Algan, “ İlham çat diye akla gelen bir cümle değildir.  İlham ne dolduruyorsanız hayatta, onun karşılığıdır.  Acı, dert, şikayet, hayatı suçlama, kendi duygunu başka duyguyla örtbas etme gibi kendi içsel meselelerini hiç düşünmemiş birinin, bana ilham geldi, bana akıyor demesi olamaz. Siz bir duygunun artık kanalına girmişsinizdir. İşte o zaman ifadeler sıraya gelir akar. Evet ilahi anları reddetmiyorum ama bunun dolumunu gerçekleştirmemiş, hayat okumasını yapmamış biri için bu zor. Yani ilham içerde olanı ortaya çıkarır” diyerek düşüncelerini dile getirdi.

Algan, şarkı sözünün bir hikayesi olduğunu; giriş gelişme ve sonuç bölümlerinden oluştuğunu da anlatarak “Söz yazarken derdimiz süslüyü aramak değil. Süslü kelimeler bulmak değil. Olanı en güçlü haliyle hayata döndürebilmektir. Şiir yazarken bunu çok daha derinlere batırıp bata çıka bir yolculuk yapma yerimiz vardır. Şiirde mânada önce boğulup sonra yüzeye çıkabilirsiniz. Ama şarkı sözü böyle değil. Şarkı sözü o derinden daha yüzeye doğru gider, daha anlaşılabilir. Şarkı sözü daha  net olmalı, hemen duyguyu geçirmeli”  diye konuştu.