Nilüfer Kent Konseyi Kırsal Alan Çalışma Grubu, Türkiye ve dünyada yaşanan çevre sorununa ilişkin açıklama yaptı. Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Fehmi Enginalp ile çevre gönüllülerinin de katıldığı açıklamada, Bursa’daki hava kirliliğine, doğayı tehdit eden taş ocaklarına ve yapılması planlanan katı atık yakma ve depolama tesisine de değinildi.
5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle açıklama yapan Nilüfer Kent Konseyi Kırsal
Alan Çalışma Grubu Başkanı Emre Karagöz, ekolojik sorunlara dikkat çekti. Karagöz şöyle devam etti: “Maalesef
bugün dünyada egemen ülkeler büyüme oranları ile yarışıyorlar. Oysa ki dünyamız
daha fazla üretim ve daha fazla tüketimi kaldırabilecek durumda değil. Kâr
hırsı ile kör olmuş akıllar geleceğimizi değil yarınımızı da yok ediyorlar.
Dünya genelindeki ekolojik sorun artık çok daha gözle görülür halde. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre her geçen gün daha da sağlıksızlaştığımız
ortada. Dünyamıza baktığımızda ciddi bir eşitsizlik ile karşı karşıya
kalıyoruz. Küresel adaletsizlik ortamı en büyük darbeyi ekolojiye vuruyor. Suya
ulaşımı kısıtlanan insanların bölgelerindeki sular gasp edilerek dünyanın öbür
ucuna şişelenerek satılıyor. Endüstriyel tarım ile üretilen genetiği
değiştirilmiş gıdalar tüm insanlığın sağlığını tehdit ediyor. Ülkemizde
kimyasal tarım ilaçlarının hoyratça kullanılması ve GDO’lu yemlerin serbest
hale gelmesi ile insanlık için en temel gıdalar birer tehdit haline geldi. İşte
bu yüzden bugün tarımda tekrar geleneksel, sürdürülebilir yöntemlere geri
dönmeliyiz. Bizler de her zaman ekoloji mücadelelerinin destekçisi ve yürütücüsü
olmaya devam edeceğiz.”
Bursa’daki çevre sorunlarına da dikkat çeken Karagöz, Kuruçeşme Mahallesi’nde
planlanan katı atık yakma depolama
tesisi ile ilgili sürece değindi. Karagöz, “Kayapa-Kuruçeşme katı atık yakma ve
depolama tesisinin ÇED onay süreci için geçen hafta halkı bilgilendirme
toplantısı yapmak istediler. Bölgede yaşayan insanlar, projenin bütün bölgeyi
etkileyecek bir felaket projesi olduğunu bildiklerini bakanlık ve şirket
yetkililerine söylediler. Geleceğimizi kimseye yaktırmayacağız. Tüm Bursa’nın
geleceğini etkileyecek bu projeyi bilim insanlarından uzak, yöre insana rağmen
yapamayacaksınız” diye konuştu.
“YAĞMANIN ÖNÜNÜ AÇMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Son günlerde büyük tartışmalara sebep olan Zeytin Yasası’na da değinen Emre
Karagöz, “Madencilerin, termik santralcilerin, rantçıların önlerinde engel
olarak gördüğü ve yıllardır değiştirmeye çalıştıkları Zeytin Yasası’nı, ‘Üretim
Reform Tasarısı’ adı altında değiştirmeye ve yağmanın önünü açmaya
çalışıyorlar. Meclis komisyonunda kabul edilen üretim reform tasarısının
yasallaşması durumunda zeytin alanları maden ocaklarına, sanayi tesislerine
dönüşecek. Mevcut yasada zeytinlikler net ifadeler ile korunurken tasarı ile
getirilen kamu yararı ibaresi ile istisnai durumlar yaratılarak talanın önünü
açılacak. Bu zamana kadar yaşadığımız bütün deneyimler kamu yararı ibaresinin
sonucunda doğa talanını işaret etmektedir. Bizler, barışın ve adaletin hüküm süreceği
ekolojik bir dünya için mücadeleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.